Tanım
Nöralterapi vücudun belirli bölgelerine düşük doz lokal anastezik madde (Lidokain, prokain) enjekte edilerek sinirsel refleks yolla fonksiyon bozukluklarını gidermeyi sağlayan bir tedavi yöntemidir. Nöralterapide, refleks alanda temel elektriksel potansiyeli sıfır volta düşmüş hücreler, prokain enjeksiyonuyla tekrar elektriksel olarak uyarılır.
TARİHÇE
19. yüzyılın sonlarında Head ve Mackenzie organ ağrılarıyla; vücut yüzeyi, kaslar ve kemiklerdeki ağrılı alanların ilişkisini göstermişlerdi. (Dermaton, Myotom, Sklerotom) Nöralterapiyi Dr. Ferdinand Huneke (1891 – 1966) 20. Yüzyılın ilk yarısında geliştirmiştir. Tekniğin bulunuşu bir yanlışlık bir tesadüf sonucu olmuştur. Dr. Huneke migren hastası olan kızkardeşine prokain içeren antiromatizmal bir ilacı diz bölgesine enjekte etti. Romatizma için verilen ilaç migren atağını ortadan kaldırmıştı. Sonraki tedaviler migren için kalıcı etkiyi sağlamış kızkardeşinin migren hastalığı geçmişti.
UYGULAMA
Nöralterapi; ağrılı durumlar dahil olmak üzere bozulan fonksiyonların, iltihabi durumların tedavisinde, nörovegetatif bozucu alanların ve perifer irritasyon alanlarının elimine edilmesinde, lokal anesteziklerin vazokonstrüktör maddeler olmaksızın kullanılmasıyla uygulanan bir yöntemdir. Ağrının ve fonksiyonel bozukluğun patogenezinin her aşamasında nöralterapi uygulanabilir.
LOKAL ANESTEZİKLERİN NÖRALTERAPİDE Kİ ETKİ MEKANİZMASI
Lokal anesteziklerin etkisi sadece nöral olarak açıklanamaz Farmako dinamik ve fizyolojik araştırmalara göre aşağıdaki fizyolojik etkiler sayılabilir.
- Uyarılmış membranlar üzerine etki (Membran depolarizasyonunun Na+ sistemlerininin inaktivasyonu yoluyla kırılması. Nöronların depolarizasyonu ağrılara sebep olur.)
- Kapiler duvarların permeabilitesinin azalması
- Anti histaminik etki
- Anti filojetik etki
- Katekolamin konsantrasyonun düşmesi
- Cholin reseptörlerinin inhibisyonu
BOZUCU ALAN
Dr.Ferdinand Huneke’ye göre bozucu alan deyince; vücutta az veya çok uzak bir bölgede, veya tüm vücutta hastalık tablosu meydana getiren, lokal patolojik değişiklik anlaşılır. En önemli bozucu alanlar baştadır: Sinüsler, çene ve dişler, bademcikler, orta kulak ve mastoid. Daha sonra deri ve daha derin dokulardaki nedbeler önemlidir. Her eskiden hastalanmış veya halen hasta olan organ, omurga ve birinci kaburga blokajları bozucu alan olabilir.
SEKUNDEN FENOMEN (Saniyede iyileşme)
Nöralterapide, lokal anestezik maddenin (Prokain, lidokain); belirli vücut segmentlerine, yara nedbelerine refleks alanlarına, ağrı ve akupunktur noktalarına, enjekte edilmesiyle saniyeler hızıyla bir iyileşme görülebilir. Buna sekunden fenomen, saniyede iyileşme denir.
NÖRALTERAPİ UYGULANAN HASTALIKLAR
- Akut ve kronik ağır durumları (Örn. Çeşitli nedenlerden kaynaklanan baş ağrıları)
- İltihabi durumlardan sonra
- Kasların kanlanma bozuklukları ve tonus değişmeleri
- Bozucu alanlardan kaynaklanan kronik hastalıklar (Örn. Romatizma)
- Hareket sistemi aparatı hastalıkları (Örn. Siyatik, artrotik eklem hastalıkları, Omuz kol sendromu)
NÖRALTERAPİNİN KONTRENDİKASYONLARI
- Kalp ritim ve iletim bozuklukları
- Myasthenia Gravis
- Prokain ve lidokain alerjisi
NÖRALTERAPİNİN SINIRLARI
- Genetik hastalıklar
- Psikojen hastalıklar
- Sistemik hastalıklar
- Geri dönüşümü olmayan hastalıklar
NÖRALTERAPİNİN DİĞER REFLEKS TEDAVİ YÖNTEMLERİYLE KOMBİNASYONU
Refleks tıbbının üç ayağının akupunktur, nöralterapi, manuel terapinin her birinin kendi özel prensipleri ve kuralları vardır. Münferit yöntemlerin anlamlı kombinasyonu optimal başarıyı elde etmek için uygulanmalıdır. Örneğin; bir bozucu alanın nöralterapiyle tedavisi, hemen sonra akupukturla mevcut bir blokajın çözülmesi ve armonize edilmesi ve gerektiğinde belirli ilaçlarla kombinasyonu gibi. Planlanmış bir nöralterapi ve akupunktur kombinasyonunda önce nöralterapi seansları daha sonra akupunktur seansları uygulanır. Aynı seansta akupuktur ve nöralterapi uygulaması planlanmışsa önce akupunktur yapılır. Bozucu alan söz konusuysa nöralterapi esas önceliklidir.